Limiter Nedir? Ne İşe Yarar?
Limiterler aslında adından da anlaşıldığı gibi ses sinyallerini limitleyici yani sınırlayıcı analog dijital yada yazılımsal olarak geliştirilmiş bir çeşit ses kontrol üniteleridir.
Temel olarak limiterlerin işlevlerini Kompresörlerde ufak tefek ayarlamalar sonucu yapabiliyorlar.Peki bir kompressörü nasıl limiter gibi kullanabiliriz?
Arkadaşlar bir kompresörü limiter gibi kullanabilmemiz için öncelikle kompresörün çalışma mantığını bilmemiz gerekmektedir.Onu bir Sonraki makalemde yazacağım kısmetse şimdilik ben kabaca bahsedeyim nasıl kullanacağımızdan…
Compresörün üzerinde bulunan attack ve release ünitelerini minimum’a çekiyoruz.Ratio ünitesini ise maximum’a getirdiğimizde artık kompresörü bir limiter olarak kullanabiliriz demektir…Tabi limiter varken bunu yapmaya gerek yok oldu ya bulamadınız ya da bozuldu filan 🙂
Peki bu değerler neydi birde onları açıklıyalım:
1-Attack – Bu ayar compressor’ün threshold değerini aşan bir sinyal geldiğinde ne kadar süre içerisinde aktif hale geçeceğini belirler.
2-Threshold – Bu compressor’ün hangi ses seviyesinden sonra işlevini görmeye başlayacağını belirlememize yardımcı olur.
3-Release – Bu ise threshold değerini aşan sinyal kesildiğinde compressor’ün ne kadar süre sonra devreden çıkacağını belirler.
4-Ratio – Bu ayar threshold değerini aşan sinyallerin hangi oranda çıkışa gönderileceğini belirler.
Compressor Nedir? Ne işe Yarar?
"Compressor için basları inceltip tizleri arttırıyor diyebiliriz en basit tanım olarak fazlalık olan sesleri traslar dusukleri guclendirir.sustainide arttırır.ancak cok dip gurultusu yapar. bu yüzden buna da onlem olarak baska pedallara yonelmek gerekicegi icin ben tercih etmem kisisel olarak ve belki bunlar yerine tercih edebileceğim bişey bi oktav güçlendirici maximayzer olabilir"
Compressor sesleri tıraşlamaz ayrıca dip gürültüsünede neden olmaz normal durumlarda. Eğer Compressor’e gelen sinyal temiz değilse aradaki parazitleri dediğin gibi belirginleştirebilir o yüzden compressor bağlayacağımız ekipmanda dip gürültüsüne sebep olacak (kabloların kötü olması, manyetiklerin kalitesiz olması, topraklama vb.) durumları ortadan kaldırmalıyız.
Compressorlerde genelde bulunan ayarlar şöyledir.
1-Threshold – Bu compressor’ün hangi ses seviyesinden sonra işlevini görmeye başlayacağını belirlememize yardımcı olur.
2-Ratio – Bu ayar threshold değerini aşan sinyallerin hangi oranda çıkışa gönderileceğini belirler.
3-Attack – Bu ayar compressor’ün threshold değerini aşan bir sinyal geldiğinde ne kadar süre içerisinde aktif hale geçeceğini belirler
4-Release – Bu ise threshold değerini aşan sinyal kesildiğinde compressor’ün ne kadar süre sonra devreden çıkacağını belirler.
5-Gain – Compressor’ün işlevini tamamladıktan sonra çıkacak sinyalin ne kadar arttırılacağını veya azaltılacağını belirtir.
Çalışma mantığı ile ilgili ufak bir örnek vermek gerekirse şöyle düşünebiliriz.
Elimizdeki compressor’ün ayarlarını şu şekilde yaptığımızı varsayalım.
Threshold – 3 dB
Ratio – 4:1
Attack – 5 ms.
Release – 1 sn.
Gain – 2 db.
Diyelim ki compressor bağlı sistemimize, arpej çaldığımız gitarımızın bas 3 telinden 5 db, ince tellerden 3 db sinyal geliyor. tuşemizi hiç değiştirmedik ve compressor’ü aktif hale getirdik.
Bas telden 5 db sinyal geldi. Compressor 3 db. aşan sinyal için girişi müteakip 5 ms (attack) içerisinde devreye girdi ve aşılan 2 db lik sinyali 4:1 oranında kısarak çıkışa sinyali 3 db + 0,5 db + 2 db (Gain) = 5,5 db. olarak verdi. Aynı şekilde ince telimizden gelen sinyaller threshold’u aşmadığından sadece üzerine gain’den gelen 2 db. güç eklendi ve 5 db. olarak dışarı verildi. Gördüğünüz gibi sinyal seviyeleri dengelendi.
Gelelim dip gürültüsüne. Compressor aktifken tüm sinyaller 2 db yukarı alındığı için dip gürültümüzde güçlendi. Ancak aslında kaliteli ekipman ve kablolar kullansak bu dip gürültüleri olmayacaktı.
Equalizer Nedir? Ne işe Yarar?
EQ aslında kısaca spesifik frekans aralıklarını yükseltip alçaltan bir pre-amp’tır. Lise2 fizik müfredatında da olan frekans birim zamandaki titreşimi simgeler.
Yüksek frekanslar (yani yüksek sayılı titreşimler, örn: 6khz ve üstü) tiz seslerdir.20khz’den sonrasını ise insan kulağı algılayamaz ve bu yüzden EQ’ların tepe noktası bu civardadır.
Düşük frekanslar (birim zamandaki titreşim sayısı az olan ses dalgaları, örn 80hz ve altı) bas sesleri oluşturur. Aynı şekilde 20hz den daha düşük frekansları insan kulağı algılayamaz, belki vücudunuzla hissedebilirsiniz o ayrı. Bu yüzden EQ’larda 20hz’den daha düşük frekanslar yoktur…
Bu bölgelerin arasında kalan bölgeye ise (adı üstünde) Middle (mid) denir.
Bu EQ ların temel amacı, istenilen frekans aralığının gain’ini (kazancını) artırıp azaltmaktır. Bu ne işe yarayabilir? Örn:
* 3 enstrumandan oluşan bir kaydın olduğunu farz et…
1-Bas gitar: 20hz-150hz arasında sinyal göndersin, geri kalan frekanslarda ise tamamen tepkisiz olsun.
2- Gitar: 200hz-3000hz (3khz) arasında sinyal göndersin ve geri kalan frekanslarda ise tamamen tepkisiz olsun.
3- Zil: 3000hz’den sonraki frekanslarda sinyal göndersin. Onun aşağısındaki frekanslarda ise tamamen tepkisiz olsun.
Ve sen hepsinin de aynı anda çalındığı bir ses çıktısı (mix) al. İşte bu aşamadan sonra frekans aralıklarını bildiğin enstrumanın EQ panelindeki yerlerini aşağı yukarı oynatarak , "sadece o enstrumanın" sesini -diğerlerininkini değiştirmeden- açıp kısabilirsin. Mesela gitar sesi mix’te az çıktı. O zaman frekans aralıkları (örneğime dayanarak) 200hz-3000hz olan gitarın sesini açmak için yapacağın iş 200hz ile 3000hz frekansları arasının kazancını yükseltmek olacaktır. Böylece sadece gitarın bulunduğu aralığı yükselttiğinden diğer enstrumanlar bu değişimden etkilenmeyecektir; çünkü onların o aralıklarda kazancı zaten "0"dır.
Temel olarak EQ’nun amacı budur. Yalnız şunu da söylemeliyim benim verdiğim örnek tamamen teoriktir. Hiçbir ses dalgası yoktur ki herhangi bir frekansı "0" olsun. Ancak "yoğun ve baskın" olduğu bölgeler vardır. Bu bölgelerden sonra gelen frekanslarda ses şiddeti logaritmik bir fonksiyon grafiği gibi git gide "0"a yaklaşsa da "0"a "sonsuzda" ulaşır… Yani yapacağın EQ değişikliği ne yaparsan yap her bir enstrumanın sesini etkiler, ama seçtiğin frekans aralığında hangi enstruman baskın ise, onu "diğerlerine oranla" çok daha fazla etkiler. "Eşitleme işlemi" anlamına gelen EQualization da burdan gelmektedir.
İşte bunun gibi bir şey…
Umarım yardımcı olmuşumdur. 🙂
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.